Schengen: Vize sorununa çözüm bulunacak mı?
Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği ülkelerine girişlerinde gerekli olan Schengen vizesi ile ilgili şikayetler geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da artarken, seçimler sonrası başvuruların artması ve daha fazlası Bu ülkelerin Türkiye’den gelen başvurulara temkinli yaklaşması vize sorununu artırıyor.
Schengen vizesi, İrlanda, Bulgaristan, Romanya ve Kıbrıs Cumhuriyeti dışındaki AB üye ülkeleri ile AB üyesi olmayan İsviçre, Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn’ı kapsamaktadır. Türkiye’den farklı sebeplerle yurtdışına çıkmak isteyenler, İngiltere gibi bazı ülkelerden vize almanın yanı sıra Schengen vizesi almakta artık daha büyük zorluk yaşıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeniden Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesinin ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada vize konusuna değinerek, “Vize sorununu çözeceğiz. son zamanlarda siyasi şantaj olarak kullanıldı, bir an önce.”
Vize ile ilgili sıkıntıların nedenleri nelerdir?
AB, Schengen vize başvuru sürecinin dijitalleştirilmesi konusunda nihayet siyasi bir anlaşmaya vardı. Resmi onay süreci tamamlandıktan sonra devreye girecek olan bu yeni sistemle birlikte konsolosluklarda veya vize ofislerinde vize başvuruları yapılamayacak. Bunun yerine başvurular “AB online vize başvuru platformu” üzerinden dijital olarak yapılacak.
Bu yeni sistem Türkiye’den de başvuruları içerecek ancak son dönemde yaşanan sıkıntıların hafifletilmesi konusunda pek iyimserlik yok.
DW Turkish’nin Türk ve Avrupa diplomatik çevrelerinden edindiği bilgilere göre, pandemi döneminde hızla düşen başvuru sayısı, kısıtlamaların kalkmasının ardından eskisinden daha hızlı arttı. Öte yandan pandemi döneminde vize departmanlarında azaltılan çalışan sayısının aynı oranda artmaması da sorunların nedenlerinden biri.
Öte yandan Türkiye’den vize alarak yurt dışına giden sığınmacıların sayısındaki artış ve bu kişiler arasında Erasmus öğrencileri, polisler veya akademisyenlerin bulunması beyaz yakalıların başvurularının daha dikkatli incelenmesine neden olmuştur. işçiler.
Almanya, vize başvurularındaki gecikmeyi azaltmak ve bekleme süresini kısaltmak için pilot uygulama başlattığını duyurdu. Almanya Dışişleri Bakanlığı’ndan 7 Haziran’da yapılan açıklamaya göre Türkiye, Çin ve Fas’ta vize başvuruları reddedilenlerin itiraz süresi 6 ay süreyle askıya alındı.
Ancak AB yetkilileri, vize sorunlarının yaşandığı son dönemde pandemi yıllarında yapılan başvuruların yoğunluğunu ilişkilerden biri olarak gösterse de, sıkıntıların pandemiden önceki yıllarda başladığı dikkat çekiyor.
Yeşil pasaportlu Türk vatandaşları için Almanya’ya sınır girişlerinde uygulanan kontroller 2019 yılında sıkılaştırılırken, Schengen vize başvurusu reddedilenlerin oranı iki katına çıktı. Türkiye’de yeşil ve diplomatik pasaport hakkı verilen kişilerin kapsamının son yıllarda büyük ölçüde genişletilmesinin Alman makamlarında soru işaretlerine yol açtığı belirtildi.
AB yetkilileri ve Schengen ülkeleri çeşitli açıklamalarında Türkiye’ye karşı herhangi bir siyasi tutumun bulunmadığını belirtseler de son seçimden sonra yurtdışına çıkmak istediğini söyleyenlerin sayısı, vatandaşlık verilen sığınmacıların sayısı arttıkça vatandaşlık almak daha kolay. mülk edinerek, vize vermede daha titizdir. olduğu biliniyor.
Son olarak Volkan Konak, Onur Akın gibi ünlü sanatçıların yurtdışındaki konserleri için vize verilmemesi, bazı akademisyenlerin veya çeşitli ülkelerden eğitim ya da davetli olarak gitmek isteyenlerin de yansımalara neden oldu.
İstatistikler ne diyor?
İstatistiklere göre Türkiye’den yapılan başvuruların reddedilme oranı 2022’de önceki yıllara göre arttı.
www.schengenvisainfo.com’da yer alan bilgilere göre 2022 yılında Türkiye’den yapılan 778 bin 409 başvurudan 120 bin 876’sı reddedildi. Yani ret oranı yüzde 15,7.
Ukrayna’yı işgali nedeniyle yaptırım uygulanan Rusya’dan 2022 yılında yapılan başvurulara bakıldığında 687 bin 239 başvurudan 68 bin 753’ü reddedildi. Yani ret oranı yüzde 10,2.
2023 yılına ait istatistikler sitede bulunmamakla birlikte, tahminler ret oranının 2022’de yüzde 15’in oldukça üzerine çıktığını gösteriyor.
Brüksel, Türkiye’nin ret oranının genel ortalamanın altında olduğunu ve dünya ortalamasının yüzde 18 civarında olduğunu belirtiyor.
Pandemi sürecinde başvurular yüksek oranda azaldığı için 2019 yılına baktığımızda Türkiye’den yapılan başvuruların yüzde 9,7’sinin reddedildiği görülüyor.
Schengen’e dahil olan ülkeler arasında Estonya, Finlandiya ve Belçika, Türkiye’ye yönelik vize başvurularına en olumsuz yanıt veren ülkelerdir. Bunu Ankara, Letonya ve Norveç’ten Yunanistan’a yapılan başvurular izlemektedir.
2019 yılına bakıldığında ise vize başvurularının uzun yıllar sonra ilk kez 2018 yılında düştüğü görülmektedir. Ancak 2014-2018 yılları arasında vize reddi oranı yüzde 4,4’ten yüzde 8,5’e yükseldi.
Schengen vizesi verilmediğinde ne yapılmalı?
Bu videoyu görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videoyu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün
İngiltere vizesi ne olacak?
Öte yandan İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği’nin DW Turkish’e aktardığı rakamlara göre; 2023’ün ilk aylarında İngiltere’ye yapılan başvurularda artış görülürken ret karşılığı verilen başvurularda düşüş yaşandı.
Schengen vizesinin sadece ziyaret ve kısa süreli eğitimi kapsadığını, İngiltere vizesi ile ilgili bilgilerin daha kapsamlı olduğunu vurgulayan Bakan, İngiltere’ye vize başvurularının sadece ziyaretleri değil, uzun süreli eğitim, yerleşim ve çalışma vizelerini de kapsadığına dikkat çekti.
2022 yılında Türkiye’den İngiltere’ye vize almak için toplam 97 bin 41 ziyaret başvurusu yapılırken, bunlardan 78 bin 643’üne olumlu yanıt verildi. 2023 yılının ilk üç ayında yani Ocak-Mart döneminde 30 bin 902 ziyaret başvurusu yapıldı ve bunlardan 26 bin 161 tanesi vize için olumlu yanıt aldı.
Bu rakamlara göre 2023 yılının ilk üç ayında 2022 yılına göre başvuru oranı artarken ret oranı azaldı; Reddedilme oranının 2022’de yüzde 18, 2023’te yüzde 15 civarında olduğu kaydedildi.
2016’da neden vize serbestisi anlaşması yoktu?
2016 yılı Türkiye ile AB arasında vize serbestisi müzakerelerinin yapıldığı aşama, vize sorununun çözümüne en yakın dönem olarak gösteriliyor.
AB halen ikili anlaşmalar kapsamında yaklaşık 60 ülkenin vatandaşlarına 90 güne kadar vize serbestisi vermektedir. Türkiye’nin de benzer bir muafiyet alabilmesi için sığınmacılara ilişkin Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması ile eş zamanlı olarak AB ile 16 Aralık 2013 tarihinde Vize Serbestisi Diyaloğu başlatılmıştır.
Müzakerelerde belli bir aşamaya gelindi ancak Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin fiilen durması ve Türkiye’nin AB ile Türkiye’nin ortasında yer alan mülteci anlaşmasında belirlenen kriterlerin tümünü karşılamaması nedeniyle vize serbestisi gerçekleşmedi. Türkiye 72 kriterden 66’sını tamamladı.
O dönemde müzakerelerde bulunan Emekli Büyükelçi, Küresel Bağlantılar Forumu (GİF) Yürütme Kurulu Başkanı Selim Yenel, o dönemde bu uzlaşmanın tam olarak gerçekleşmesi halinde konunun çok daha farklı ilerleyeceğini ve mevcut sorunların yaşanmayacağını ifade etti. ortaya çıktığını belirterek, “Vize serbestisi için gerekli şartları yerine getirmemiz gerekiyordu. Altı kriter kaldı. O talimatı da Davutoğlu verdi ama sonra görevden alındı.”
Dönemin başbakanı olan Ahmet Davutoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşadığı anlaşmazlıklar sonucunda 4 Mayıs 2016’da görevden ayrılarak Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı’nı bırakması, anlaşmanın bozulduğu yorumlarına yol açmıştı. biraz sahipsizdi.
Erdoğan, 24 Mayıs 2016’da yaptığı açıklamada, AB’den Türkiye’ye vize muafiyeti ve geri kabul anlaşması konusunda kalıcı kriterler dayatmaması talebinde bulunarak, “Bize kriter dayatmasınlar, burası Türkiye” demişti.
Emekli Büyükelçi Yenel: AB’nin eli artık rahat
Türkiye’nin tamamlamadığı kriterler arasında Ankara’nın karşı çıktığı “Terörle Mücadele Kanunu” değişikliği de yer alıyor. Kişisel verilerin korunması kriteri ise tamamlanmayan bir diğer değerli konudur.
Davutoğlu’nun gidişini takip eden aylarda 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu hatırlatan Yenel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O dönemde (anlaşmanın ilk imzalandığı dönemde) bize çok ihtiyaç vardı. Yani her şey normal olsaydı ve o kriterleri sağlasaydık vize muafiyeti verilirdi. Herkes bize olumlu baktığı için farklı bir dönemdi. (Sığınmacılar açısından) bize ihtiyaçları vardı, hava çok kötüydü, lehimizeydi.”
Emekli Büyükelçi Yenel, bu fırsat penceresinin artık kapandığını ve bu fırsatın bir daha gelmeyeceğini düşündüğünü şu sözlerle ifade ediyor:
“Kalan kriterleri yerine getirmek gibi bir niyetimiz yok. Yapsak bile diyelim ki AB Komisyonu tamam dedi, üye ülkelerin de onayı gerekecek. Sonra Avrupa Parlamentosu’na gidecek. bize karşı tamamen farklı.”
Yenel, AB ülkelerinin 2016’da vize muafiyeti verme konusunda pek rahat olmadıklarını ancak o dönemde mülteci krizinin çok ciddi olması nedeniyle Türkiye’ye olan ihtiyaçtan dolayı bunu yapmak zorunda kaldıklarını belirterek, şimdi de buna ihtiyaç duyup duymadıkları sorusunu yanıtlıyor. aynı sebep. :
“Şu anda durum farklı. AB’nin eli çok daha rahat. Kalan altı kriteri yerine getirin diyorlar çünkü olmayacağını biliyorlar. Sığınmacılar konusunda artık bize ihtiyaçları yok. .Çünkü bu arada bütün önlemleri almışlar.Çitler,duvarlar yapmışlar.Biliyorsunuz.”
Yunanistan kaçak göçü önlemek için Türkiye’nin iki ucuna duvar ördü. Son zamanlarda bu duvar çelik bariyerlerle güçlendirilmiştir. Deniz yolunu kullanarak Yunanistan’a ulaşmaya çalışan göçmenler de var. Son olarak, birkaç gün önce, Yunanistan’ın Mora Yarımadası açıklarında mültecileri taşıyan bir balıkçı teknesinin alabora olması sonucu en az 78 kişi hayatını kaybetti.